2D: Sanatta, yüzeye gerçekleştirilmiş iki boyutlu eserleri tanımlar.
3D: Sanatta üç boyutlu eserler için kullanılır.
4D: Sanatta, üç boyutun yanı sıra, ses ya/ya da hareketli imaj, kinetik enerji gibi ‘zaman’ unsurunun da bulunduğu eserleri betimler.
Arşivsel pigment baskı: Arşive uygun pigment transfer esasıyla laboratuvarda hazırlanan baskı çeşidi.
Asamblaj: Sanatçı tarafından seçilmiş bir yüzey üzerinde hacimli nesnelerin bir araya getirilmesiyle oluşturulan kompozisyon.
Baskı: Birçok yöntemle, bir yüzeyin ötekine aktarımını içeren sanat eseri. Süreç iki adımdan meydana gelir: Öncelikle bir yüzeye çalışılır, bu çoklukla metal ya da ahşap olur; ardından öteki yüzeye aktarılır, bu yüzey genellikle kağıt olur. En çok bilinen baskı resim teknikleri, oymabaskı, taş baskı ile serigrafidir. Çoğu baskı resim teknikleri eserin çoklu kopyasının üretimine olanak vermektedir.
Buluntu nesne: Özgün yapılma nedeni ve kullanım alanı sanat olmayan, sanatsal amaçla yeniden tasarlanmış nesne.
Desen: Tükenmez ya da dolma kalem, pastel, kurşun kalem, kara kalem gibi uygulamalarla gerçekleştirilen sanat tekniği.
Diasec: Laboratuvarda hazırlanılan baskıların dibond ya da forex üzerine sıvanarak karkas ilavesiyle pleksi sandviç olarak sunumu. Yapı iskeleti olan karkas, esere arkadan monte edilerek duvara asılır, çerçeve işlevi görür.
Diorama: Belli bir ölçeğe sahip modeller kullanılarak sanatçı tarafından yaratılan sahnelerdir.
Diptik: İki panelden oluşan sanat eseri, çoklukla birlikte asılır.
Duvar resmi: Duvar ya da tavana yapılmış geniş ölçekte resim.
Edisyon: Bir eserin sanatçı tarafından belirlenmiş sınırlı sayıdaki her bir baskısı. Edisyonlardan kaçıncısına sahip olduğunuz eserin ya da özgünlük belgesinin üzerinde toplam edisyon üzerinden numaralandırılarak yazılır. Örneğin 12 edisyondan üçüncüsü, 3/12 şeklinde numaralandırılır. Eserin önceden belirlenen sayıdan fazla baskısı yapılamaz.
Enstalasyon: Çoklukla mekâna özgü olan sanat formudur. Enstalasyon yapımında genellikle karışık teknik uygulanır ve genellikle izleyiciyi eserle etkileşime davet eder. 1960’larda kavramsal sanatın doğuşu ile birlikte, enstalasyon modern sanatın başlıca ögelerinden biri olarak kabul görmüştür.
Eskiz: Bir kompozisyonun temel unsurlarının çabuklukla ortaya konması. Eskizler çoklukla başka bir kompozisyon için yapılan ön çalışmalar olarak değerlendirilir.
Etkileşim Tasarımı: İnsanla etkileşim yaratmak amacıyla dijital ortam tasarımı.
Kinetik heykel: Hareketli parçalar ya da ışık, ses ve video gibi hareket etkisi yaratacak ögelerle ortaya konan heykel.
Filigran: Kağıt üzerine uygulanan filigran yalnızca iletken ışıkta görülür; en yaygın kullanışı kağıt üreticisinin markasını kağıda uygulamasıdır. Aynı zamanda video eserlerinde, izinsiz kullanımı ve dağıtımı engelleyerek telif haklarını korumak amacıyla eserin çevrimiçi halinde de kullanılır.
Fine Art baskı: Giclée Baskı, fotoğraf ve benzeri sanat eserleri için laboratuvarda püskürtme mürekkep (inkjet) yazıcılarla hazırlanan arşive uygun baskı çeşidi.
Fotomontaj: Fotoğraf ve fotoğraftan çoğaltılmış unsurlardan oluşan kolaj.
GIF: Bitmap imaj formatında imaj ya da video.
Gravür: Metal bir levha üzerine uygulanılan lak ve bu lakın kazındıktan sonra levha olarak asit ile aşındırılıp klişe olarak kullanıldığı baskı çeşidi.
Hahnemühle: 1584 yılından beri kağıt üretimi üzerine profesyonelleşmiş marka dokulu ve dokusuz gibi seçenekleri ve farklı gramajları ile özellikle fotoğraf ve sanat baskıları için tercih edilir.
Hazır nesne: Terim, önceden imal edilmiş, çoğunlukla çoklu üretilmiş nesneleri betimler. Bu nesneler sanat eseri olmak için üretilmemiştir, sanat eseri statüsüne sanatçı tarafından getirilir. Terim, Fransız sanatçı Marcel Duchamp tarafından ortaya konmuştur.
Kolaj: Sanatta kolaj, materyallerin farklı parçalarının (çoklukla kağıt) bir imaj ortaya çıkarmak için destekleyici bir yüzey üstünde yeniden düzenlendiği ve bir araya getirildiği tekniği betimler.
Kontraplak: Sanatta da kullanılan bir materyal olan kontraplak, çok ince katmanlardan meydana gelen ahşap kaplamadan oluşur. Katmanlar ısıtılıp, yapıştırılıp preslenerek kontraplak formunu oluşturur.
Karışık teknik: İki ya da daha fazla tekniğin bir kompozisyonda beraber kullanımını içeren sanat tekniği.
Kromojenik baskı: C-baskı ya da C-tipi baskı olarak da bilinir. Kromojenik fotoğraf kağıdında; kırmızı, sarı ve mavi olmak üzere, üç ana renge duyarlı üç emülsiyon katmanı bulunur. İmaj, film negatifi ya da slayttan kromojenik kağıda aktarıldıktan sonra, her katman kimyasallarla etkileşime girer ve renkli imaj yaratılır.
Küratör: Bir koleksiyonu belli bir etki yaratmak için bir sergi biçiminde düzenleyen kişi.
Linol baskı: Linolyum malzemesi üzerine oyularak klişe uygulanılan baskı çeşidi.
Mekâna özgü: Belirli bir yer için tasarlanmış sanat eserini betimler.
Mono baskı: Pürüzsüz bir yüzeye boyayla desen uygulamasının ardından kağıda baskı alınması tekniği.
Monokrom: Tek bir renk skalası içeren sanat eseri.
Panel: Çoklukla ahşaptan olan düz yüzey, pano.
Pastel: Çubuk formunda, renkli bir çizim aracı. İnce öğütülmüş pigmentin tutkal ile karıştırılması sonucu elde edilir. Pastel çubuklar çoklukla dokulu kağıt üzerine uygulanır. En sık kullanılan pastel türleri kuru ile yağlı pasteldir.
Pigment: Yağ, su gibi bir sıvılar ile karıştırıldığında renk halini alan madde.
Plaka: Baskı resimde plaka, oymabaskı ya da klişe gibi formlarda düz yüzeye tasarımın uygulanmasını betimler.
Plastik: Çeşitli form ve görünüşlerde olan doğal ya da sentetik materyal. Görece kolay şekillendirilebilir ve eritilerek farklı nesnelere dönüştürülebilir.
Poz: Fotoğrafta poz, imaja uygulanan birim başına düşen ışık miktarını betimler.
Resim: Tuval, kağıt, ahşap, duvar gibi yüzeylere boya ile yapılan sanat eseri.
Rulo: Laboratuvarda hazırlanılan baskılar herhangi bir sıvama ya da çerçeve işlemine tabii olmadan profesyonelce sarılıp steril bir tüp içerisine yerleştirilir. Bu şekilde teslim alınan eserler çok hassas oldukları için profesyonel bir kimse tarafından açılıp çerçeveye yerleştirilmelidir.
Schoeller: Genellikle desen ve resim için tercih edilen, yüksek gramaj yelpazesi olan kağıt markası.
Seramik: Çanak ve vazo gibi kilden yapılmış ve ısıtılarak sertleştirilmiş objelere verilen ad.
Serigrafi: Kalıp temelli bir baskı resim tekniği. Öncelikle, bir parça kumaş (ipek ya da sentetik) çerçeveye gerilir. Ardından imaj kumaşa ve sonrasında kağıda transfer edilir.
Suluboya: Suluboya terimi hem suda çözünerek kullanılan boyayı hem de bu boya tekniği ile yapılan sanat eserlerini betimler. En yaygın kullanımı kağıt üzerinedir.
Teknik: Bir sanat eseri yaratmak için kullanılan malzemeler ya da desen, heykel, resim gibi kullanılan malzemeye göre yapılan sanatsal sınıflandırma.
Temellük: Sanatta temellük, halihazırda bir imaj ya da nesneyi kasıtlı olarak kopyalama ve değiştirme anlamında kullanılır.
Triptik: Üç panelden oluşan sanat eseri, çoklukla birlikte asılır.
Tuval: Tuval, resim yapmak amacıyla çerçeveye gerilmiş yüzey olarak kullanılır. Pamuk ipi, kenevir lifi ve keten tuval yapımında en çok kullanılan materyallerdir.
Yağlıboya: Pigment partiküllerinin yağ ile açığa çıkarıldığı bir boya formu. Hava ile temas ettiğinde uzun zamanda kurur.
Video: Manyetik bant, dijital format ya da başka tekniklerle kaydedilmiş hareketli imaj.