ERDEM DENKLİ
2DAnadolu Üniversitesi Fotografçılık Bölümü’nden mezun olduktan sonra kısa bir fotografçılık dönemi geçirdi. Zamanla sanatın birçok dalıyla yakından ilgilense de dövme sektörünü mesleği haline getirdi.
Yakın sayılamayacak bir zaman önce ise mesleğini kabul görmüş tarzlardan tarzını ise mesleğinden tamamen soyutladı.
Kalıplardan, belirlenmiş sembollerden ve tanımlardan dışarı, belki de maddeleştirilememiş bir boyuta geçmeyi arzulayarak; hiçbir şeyliğe ve aynı anda her şeye bir övgü niteliğinde tuvaller ve sayfalar boyamayı seçti.
İnsanlaştırılmış tanrı figürlerinden ve metafizikten, kutsanmış doğa manzaralarından ve ışığın ve gölgenin en güzel oynaşmaları etrafında, bazen zarafeti bazen çürümüşlüğü dramatize eden natürmorttan, önce zihnini sonra elini ve dolayısıyla fırçasını özgürleştirdi.
Tüm boyamalarını ve çizimlerini kendi iç dünyasının çatışmaları ve rastgeleliliği üzerinden, hayata atfederek oluşturuyor.
İşlerini felsefeye, sanata, tarihe ve insanın doğaya olan uyumsuzluğundan aldığı ilhama dayandırıyor.
Kendi astarladığı kanvas tuvaller üzerine oluşturduğu resimlerindeki boya katmanlarının dansını ve ağırlığını hissetmeyi seviyor.
Tabloları tamamen el yapımı, orijinal ve biriciktir.
Tablolarını tuvale gerilmiş halleriyle, masif ahşap ile çerçevelenmiş olarak ya da daha yalın tuvale gerilmemiş halleriyle de talep edebilir, kullanacağınız alana uygun hallerde tercih edebilirsiniz.
"Bir şeylere benzemeye çalışmayan, taklit etmeyen, oldurulmaya çalışılmayan, anlar ve duygularla hemhal, özgün ve özgür fırça darbeleriyle oluşan tablolarımı, defterlerimi, sayfalarımı, ağırlıkla akrilik boyalara eşlik eden mürekkeplerle, alçıyla ve o an kullanılmaya müsait farklı malzemelerle tamamlıyorum.
Çalışırken fırçalarım ve palet bıçaklarımı daha sıklıkla kullansam da kuru dalları, meyve çekirdeklerini ve bazen sigara jelatinlerini dahi birer aparat olarak tercih edebiliyorum."
Yaklaşık altı yıl önce, daha geometri ağırlıklı abstract tarzdaki resimlerle başlayan bu yolculuk, üç yıldır geometriyi de bir kenara bırakarak tamamen zincirsizleşti ve yerini abstract brushlara bıraktı.
Anadolu Üniversitesi Fotografçılık Bölümü’nden mezun olduktan sonra kısa bir fotografçılık dönemi geçirdi. Zamanla sanatın birçok dalıyla yakından ilgilense de dövme sektörünü mesleği haline getirdi.
Yakın sayılamayacak bir zaman önce ise mesleğini kabul görmüş tarzlardan tarzını ise mesleğinden tamamen soyutladı.
Kalıplardan, belirlenmiş sembollerden ve tanımlardan dışarı, belki de maddeleştirilememiş bir boyuta geçmeyi arzulayarak; hiçbir şeyliğe ve aynı anda her şeye bir övgü niteliğinde tuvaller ve sayfalar boyamayı seçti.
İnsanlaştırılmış tanrı figürlerinden ve metafizikten, kutsanmış doğa manzaralarından ve ışığın ve gölgenin en güzel oynaşmaları etrafında, bazen zarafeti bazen çürümüşlüğü dramatize eden natürmorttan, önce zihnini sonra elini ve dolayısıyla fırçasını özgürleştirdi.
Tüm boyamalarını ve çizimlerini kendi iç dünyasının çatışmaları ve rastgeleliliği üzerinden, hayata atfederek oluşturuyor.
İşlerini felsefeye, sanata, tarihe ve insanın doğaya olan uyumsuzluğundan aldığı ilhama dayandırıyor.
Kendi astarladığı kanvas tuvaller üzerine oluşturduğu resimlerindeki boya katmanlarının dansını ve ağırlığını hissetmeyi seviyor.
Tabloları tamamen el yapımı, orijinal ve biriciktir.
Tablolarını tuvale gerilmiş halleriyle, masif ahşap ile çerçevelenmiş olarak ya da daha yalın tuvale gerilmemiş halleriyle de talep edebilir, kullanacağınız alana uygun hallerde tercih edebilirsiniz.
"Bir şeylere benzemeye çalışmayan, taklit etmeyen, oldurulmaya çalışılmayan, anlar ve duygularla hemhal, özgün ve özgür fırça darbeleriyle oluşan tablolarımı, defterlerimi, sayfalarımı, ağırlıkla akrilik boyalara eşlik eden mürekkeplerle, alçıyla ve o an kullanılmaya müsait farklı malzemelerle tamamlıyorum.
Çalışırken fırçalarım ve palet bıçaklarımı daha sıklıkla kullansam da kuru dalları, meyve çekirdeklerini ve bazen sigara jelatinlerini dahi birer aparat olarak tercih edebiliyorum."
Yaklaşık altı yıl önce, daha geometri ağırlıklı abstract tarzdaki resimlerle başlayan bu yolculuk, üç yıldır geometriyi de bir kenara bırakarak tamamen zincirsizleşti ve yerini abstract brushlara bıraktı.
